Web sayfamla ilgili bir sürü kısayola (özellikle de sayfayı kişiselleştirmek için)
arkaplan resmine tıklayarak ulaşabileceğinizi biliyor muydunuz? Buna ek olarak, sayfamı gezerken müzik dinlemek isterseniz MusicBox bölümüne bekliyorum!

-##selamla()##-, ve Ali's homepage'e hoşgeldiniz!

COVID salgınının artık bir endemik olarak görülmesi, ve bunun bir sonucu olarak karmaşık uluslararası giriş / çıkış yasaklarının ağır ağır yok olmasıyla, fırsat bu fırsat dünyayı keşfetmeye (Ben kimim? bölümümden de bildiğiniz üzere, hem değişik yöreleri, hem insanlarını hem de yemeklerini öğrenmek benim için değerlidir) devam edip, senelerdir hayalimde olan Güney Kore ve Japonya seyahatimi gerçekleştirdim.

İlk durak, Güney Kore'nin başkenti Seul: yaklaşık 6'000 yıllık bir tarihi olan bu şehir, 11'inci yüzyılda ilk kez başkent olmasıyla önem kazandı. Aşağıda hem Seul, hem de daha sonra geçtiğim Busan şehrinden fotoğraflar bulacaksınız. Fotoğraflarda görünen etkileyici saraylar ve tapınaklar ise aslında orijinalleri değil, ister Gyeongbokgung olsun ister Changdeokgung olsun büyük bir kısmı el değişimi veya yangınlarda yok olup tekrar yapılmış. Tabii, bütün bu yapımlardaki mimari hassasiyet son derece etkileyici! Seul fotoğraflarının sonlarında da Kuzey ve Güney Kore arasında dış güçler tarafından yaratılmış olan, ve binlerce yıl boyunca beraber yaşamış olan o halkın maalesef ikiye bölünüp bugün bile ayrı yaşamasına sebep olan savaşın anılarıyla ilgili fotoğrafları bulacaksınız.

       

Güney Kore'nin en güneyideki Busan'dan (ki bu şehir bir süreliğine başkent olmuş olmasıyla bilinir) Japonya'nın Fukuoka kentine geçiş, gemi seyahatlerinin Kasım 2022'de tekrar başlaması sayesinde su üzerinden oldu, pek de keyifli geçti. Fukuoka'ya ulaştığımızda ise, tarih olarak erken olmasına rağmen global ısınmanın bir sonucu olarak çok güzel açmış kiraz ağaçlarıyla karşılandık! Doğanın bu güzel armağanları, ister doğal hallerinde ister japonların büyük özenlerle bir araya getirip baktığı bahçelerde olsun, pek bir rahatlatıcı oldu...

       

Tabii ki, Japonya'nın hem geleneksel, hem de modern mimarisi de insanı etkileyen türden. Aşağıda birkaç fotoğraf koydum, ilki Miyajima adasının girişinden (üstüne tıklayarak Miyajima'daki dağ yürüyüşünde ziyaret ettiğimiz diğer tapınakları görebilirsiniz), diğeri 1'200 yıllık tarihiyle insanı etkileyen Kyoto'dan, sonraki ikisi ise gelenek ve modernliği bir araya getiren Tokyo'dan. En sondaki ise, beni en çok etkilemiş olan kısım: Hiroşima'daki atom bombası ve barış parkı - ABD'nin o zamanki yönetiminin bir kararı olarak, Hiroşima'ya atılan atom bombası ile bir anda yaklaşık 146'000 insan öldürüldü, geriye kalanları ise kısmen yok edilmiş aileleri (ailesiz çocuklar, çocuklarını kaybetmiş aileler, vs.) veya onlarca yıl sonra kendini belli eden hastalıkları ile yaşamaya mahkum edildiler. Tema olarak bu, ilk başta bahsettiğim Kore'nin maalesef ikiyi ayırılmış olması ile bir araya geliyor; ve umuyorum herkes barışın ve beraberliğin üstün gelmesi için daha çaba gösterir.

       

Diğer bir etkileyici kısım, yemekler! Bu üç hafta boyunca aynı şeyi iki kere yememiş olmamıza (ve tabii ki her gün yemek yiyor olmamıza) rağmen, üç hafta sonunda hala o zengin mutfağı bitiremedik! Aşağıda bir "yemek mozaiği" yaptım, tatlılardan çaylara, balıklardan çorbalara, her şeyin bir karışımı, hepsi birbirinden lezzetli. Mozaiğin üzerine tıklayarak büyük halini de indirebilirsiniz:



Bu paylaşımlar ve dileklerden sonra sizi şimdi sitemle baş başa bırakıyorum. Umuyorum bu gezinmeniz size hem ilginç hem de eğlenceli gelecek, uygun gördüğünüz sayfaların alt kısmındaki Facebook "beğen" düğmelerini ve yorum bölümlerini kullanmaktan çekinmeyin ve de en önemlisi aklınıza gelen fikirleri, yorumları, tavsiyeleri, istekleri (mesela MusicBox için), veya her türlü "merhaba!" maillerinizi de bana ulaştırmayı kesinlikle ihmal etmeyin; bunun için "Bana ulaşın" bölümüne (şu daktilo şeklinde ikonu olan) bir göz atmanız yeterli.

S. Ali Tokmen


01.01.2024

www.alishomepage.com
subs.alishomepage.com

son güncelleme: 22.09.2024